Geçtiğimiz gün bir annenin çığlığı ile yine ilkindim. Anne, bir kamuoyu duyurusu yapıp evladının ve diğer aynı durumda olan çocukların hayatta olması için “sesimizi duyun artık” demekteler.
Bir insanın yaşam hakkını savunmak için sesimizi duyun demesi gerçekten çok acayip.
Türkiye de birçok otizmli insan bulunmakta. Hiçbir otizmli de “ben otizmli olayım” dememiştir. Yani diğer insanlara göre farklılıkları olan insanlar aramızda. Algıları, hisleri ve davranışları diğer insanlara göre daha özel durumda. Sizin de bu özel çocuklardan bir tanesi çevrenizde muhakkak vardır. Muhakkak bir tanesiyle sizde temasa geçmişsinizdir.
Ben birçok kez bir araya geldim. Bir arada olduğumda etkilendiğim en önemli özeliklerinden biri ise içlerinde bozulmamış saf bir sevginin sürekli var olmasıdır. Bugün o güzel insanlar çok büyük problemlerin içinde. Onlar ile ilgi sürekli yaşamak zorunda olan aileleri büyük kaygılar bulunmakta. Uzun sürelerdir otistik insanlar için iyileştirici önlemlerin ve tedbirlerin alınmasını istemekteler. Yani “Devlet çocuğuma kol kanat gersin” demekteler.
Bu istek sosyal, hukuk devletinde normal bir istektir. Ancak bugüne duyulmamış yada ilgili yerler kulak kapatmış olduğu görülmekte.
Nereden mi biliyorum. En az 8 yıldır bu mücadeleye tanık olmaktayım. 8 yıldır ağır otistikler için hastanelerde yer talepleri bulunmakta, tanık olduğum 8 yıldan bu yana otistikler için rehabilitasyon merkezleri istenmekte… Yani benimde tanık olduğum 8 yıldan bu yana durmadan ve yorulmadan mücadele etmekteler. Peki, ne kazandılar? Bildiğim kadarıyla hiçbir iyileşme ya da hiçbir olumlu adım atılmadı. İşte bugün Otizmli Anneler tekrar çığlık atmaktalar. Çığlıklarının her kelimesi anlam yüklü olduğu ve yaşanmışlık yüklü olduğu görünecektir. Metnin hiçbir yerini değiştirmeden Otizmli Annelerin paylaşımını size buradan paylaşıyorum.
TÜRKİYE KAMUOYUNA
BİZ OTİZMLİ ÇOCUK ANNELERİ DİYORUZ Kİ;
“SESİMİZİ DUYUN”
“BİZDEN SONRA OTİZMLİ EVLATLARIMIZIN GİDECEK YERİ YOK”
Otizmli çocukların anneleri olarak kaygılarımız her geçen gün çığ gibi büyüyor. COVİD19 salgını çaresizliğimizi bir kez daha yüzümüze vurdu.
Dere kenarlarında, ormanlarda, kentin ortasında kaybolan çocuklarımızın cesetlerini bulmaktan, bakımevlerinde çocuklarımızın darp edilmesinden, tacize, tecavüze uğramasından, yaşamın her alanında insanca muamele yerine hor görülmelerinden bıktık.
DESTEK YOK İHLAL VAR
Yarın ölsek, ne çocuklarımıza bakabilecek biri var ne de kalabilecekleri bir yer var. Ailelerin nefes alması için destek mekanizmaları yok.
Ülkemizde otizmli yetişkinler için açılmış devlete ait bir tek bakım merkezi mevcut. Çocuklarımızı yığınlar halinde kilit altında yaşamaya mahkûm etmek, bakım vermek değil, insan hakları ihlalidir. Her türlü sorununu tetiklemek için bir davetiyedir. Bir hayatın böyle geçmesi reva mıdır?
LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ
Çocuklarımız için her ilde gündüzlü ve yatılı yaşam merkezlerinin açılması bir haktır. Bu, lüks değil ihtiyaçtır. Kriz geçiren otizmliler gidecek özel merkez bulamıyorlar.
Çoğunlukla yapayalnız mücadele veren anneler çaresizlik içinde kapı kapı dolaşıyorlar. 18 yaş üstü kayıp engelli çocuklarımız da vahim kayıp kapsamında değil.
Çocuklarıyla birlikte intihar etmeyi düşünen annelerin sayısı her geçen gün artıyor.
AYRIMCILIK DEĞİL EŞİT HAKLAR
Çocuklarımıza tepeden bakılmasına, insanların kendilerini onlardan üstün görmesine, ayrımcılığa uğramalarına katlanamıyoruz. Otizmli çocuklarımızın eşit vatandaşlık haklarını kullanması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Artık bıçak kemiğe dayandı.
Anneler olarak, otizmli çocuklarımız için acil çözüm üretilmesini ve onlara hak ettikleri onurlu desteğin verilmesini bekliyoruz.
SAYGILARIMIZLA - TÜRKİYE OTİZM ANNELERİ TOPLULUĞU
Metni okuduğunuzda ne hissettiniz. Tüyleriniz dikken diken olmadı mı? Bu haykırışa yanıtsız kalına bilinir mi? Sosyal devlet bu annelerin isteklerine kulak kapatabilir mi? İsteklerinin hangisi abartılı yada lüks!
Dostlar, ortada büyük bir problem bulunmakta. Sizler üstünüze düşeni muhakkak yapmanız gerekmekte. Sizler desteklerinizi ve güç birliğinizi ortaya koymanız gerekmekte. Onları ilgilendiriyor demeden başkalarının sıkıntıları içinde birlikte olmak gerekmekte.
Bu ülke hepimizin. Yaşanan en ufak problem tüm vatandaşları etkileyecektir. O nedenle her yaşanan problemin çözümü için birlikte olmak gerekir. O nedenle bugün #sesimiziduyun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
#SESİMİZİDUYUN
Geçtiğimiz gün bir annenin çığlığı ile yine ilkindim. Anne, bir kamuoyu duyurusu yapıp evladının ve diğer aynı durumda olan çocukların hayatta olması için “sesimizi duyun artık” demekteler.
Bir insanın yaşam hakkını savunmak için sesimizi duyun demesi gerçekten çok acayip.
Türkiye de birçok otizmli insan bulunmakta. Hiçbir otizmli de “ben otizmli olayım” dememiştir. Yani diğer insanlara göre farklılıkları olan insanlar aramızda. Algıları, hisleri ve davranışları diğer insanlara göre daha özel durumda. Sizin de bu özel çocuklardan bir tanesi çevrenizde muhakkak vardır. Muhakkak bir tanesiyle sizde temasa geçmişsinizdir.
Ben birçok kez bir araya geldim. Bir arada olduğumda etkilendiğim en önemli özeliklerinden biri ise içlerinde bozulmamış saf bir sevginin sürekli var olmasıdır. Bugün o güzel insanlar çok büyük problemlerin içinde. Onlar ile ilgi sürekli yaşamak zorunda olan aileleri büyük kaygılar bulunmakta. Uzun sürelerdir otistik insanlar için iyileştirici önlemlerin ve tedbirlerin alınmasını istemekteler. Yani “Devlet çocuğuma kol kanat gersin” demekteler.
Bu istek sosyal, hukuk devletinde normal bir istektir. Ancak bugüne duyulmamış yada ilgili yerler kulak kapatmış olduğu görülmekte.
Nereden mi biliyorum. En az 8 yıldır bu mücadeleye tanık olmaktayım. 8 yıldır ağır otistikler için hastanelerde yer talepleri bulunmakta, tanık olduğum 8 yıldan bu yana otistikler için rehabilitasyon merkezleri istenmekte… Yani benimde tanık olduğum 8 yıldan bu yana durmadan ve yorulmadan mücadele etmekteler. Peki, ne kazandılar? Bildiğim kadarıyla hiçbir iyileşme ya da hiçbir olumlu adım atılmadı. İşte bugün Otizmli Anneler tekrar çığlık atmaktalar. Çığlıklarının her kelimesi anlam yüklü olduğu ve yaşanmışlık yüklü olduğu görünecektir. Metnin hiçbir yerini değiştirmeden Otizmli Annelerin paylaşımını size buradan paylaşıyorum.
TÜRKİYE KAMUOYUNA
BİZ OTİZMLİ ÇOCUK ANNELERİ DİYORUZ Kİ;
“SESİMİZİ DUYUN”
“BİZDEN SONRA OTİZMLİ EVLATLARIMIZIN GİDECEK YERİ YOK”
Otizmli çocukların anneleri olarak kaygılarımız her geçen gün çığ gibi büyüyor. COVİD19 salgını çaresizliğimizi bir kez daha yüzümüze vurdu.
Dere kenarlarında, ormanlarda, kentin ortasında kaybolan çocuklarımızın cesetlerini bulmaktan, bakımevlerinde çocuklarımızın darp edilmesinden, tacize, tecavüze uğramasından, yaşamın her alanında insanca muamele yerine hor görülmelerinden bıktık.
DESTEK YOK İHLAL VAR
Yarın ölsek, ne çocuklarımıza bakabilecek biri var ne de kalabilecekleri bir yer var. Ailelerin nefes alması için destek mekanizmaları yok.
Ülkemizde otizmli yetişkinler için açılmış devlete ait bir tek bakım merkezi mevcut. Çocuklarımızı yığınlar halinde kilit altında yaşamaya mahkûm etmek, bakım vermek değil, insan hakları ihlalidir. Her türlü sorununu tetiklemek için bir davetiyedir. Bir hayatın böyle geçmesi reva mıdır?
LÜKS DEĞİL İHTİYAÇ
Çocuklarımız için her ilde gündüzlü ve yatılı yaşam merkezlerinin açılması bir haktır. Bu, lüks değil ihtiyaçtır. Kriz geçiren otizmliler gidecek özel merkez bulamıyorlar.
Çoğunlukla yapayalnız mücadele veren anneler çaresizlik içinde kapı kapı dolaşıyorlar. 18 yaş üstü kayıp engelli çocuklarımız da vahim kayıp kapsamında değil.
Çocuklarıyla birlikte intihar etmeyi düşünen annelerin sayısı her geçen gün artıyor.
AYRIMCILIK DEĞİL EŞİT HAKLAR
Çocuklarımıza tepeden bakılmasına, insanların kendilerini onlardan üstün görmesine, ayrımcılığa uğramalarına katlanamıyoruz. Otizmli çocuklarımızın eşit vatandaşlık haklarını kullanması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Artık bıçak kemiğe dayandı.
Anneler olarak, otizmli çocuklarımız için acil çözüm üretilmesini ve onlara hak ettikleri onurlu desteğin verilmesini bekliyoruz.
SAYGILARIMIZLA - TÜRKİYE OTİZM ANNELERİ TOPLULUĞU
Metni okuduğunuzda ne hissettiniz. Tüyleriniz dikken diken olmadı mı? Bu haykırışa yanıtsız kalına bilinir mi? Sosyal devlet bu annelerin isteklerine kulak kapatabilir mi? İsteklerinin hangisi abartılı yada lüks!
Dostlar, ortada büyük bir problem bulunmakta. Sizler üstünüze düşeni muhakkak yapmanız gerekmekte. Sizler desteklerinizi ve güç birliğinizi ortaya koymanız gerekmekte. Onları ilgilendiriyor demeden başkalarının sıkıntıları içinde birlikte olmak gerekmekte.
Bu ülke hepimizin. Yaşanan en ufak problem tüm vatandaşları etkileyecektir. O nedenle her yaşanan problemin çözümü için birlikte olmak gerekir. O nedenle bugün #sesimiziduyun.