Hava Durumu

Dünyanın Dört Bir Yanından Çok Etkileyici, Modern Opera Binaları

Dünyanın en ihtişamlı yapıları arasında gösterilen ve geleceğe miras olarak bırakacağımız opera binalarını sizler için listeledik. Mimari ve sanat buluşmasının en tiz sesi olan bu binalar ayrıca, dünyanın sanata vermiş olduğu değerinde bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Ülkesel anlamda prestij yapıları olan ve mimaride gelinen noktayı özetleyen binalara hep birlikte yakından bakalım.

Haber Giriş Tarihi: 06.09.2023 11:55
Haber Güncellenme Tarihi: 06.09.2023 11:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Dünyanın Dört Bir Yanından Çok Etkileyici, Modern Opera Binaları

Haber: Mahir Bora Kayıhan

Guangzhou Opera House, Guangzhou, Çin

Çin’de 2002 yılında yapılan opera binası tasarımı yarışması sonucu inşa edilen binanın mimari Zaha Hadid. 2005 – 2010 yılları arasında inşa edilen Guangzhou Opera Evi’nin tasarımında, İnci Irmağı’nın kıyıya vurduğu iki kaya parçasından ilham alınmış ve bina bu yüzden iki kayayı andıran, biri 1.800 kişi kapasiteli oditoryumu, diğeri ise fuaye ve diğer odaları barındıran iki binadan oluşuyor. 200 milyon dolara mal olan bina, Çin’deki en büyük 3. performans sanatları binası olarak tanıtılıyor.

Operaen / Danimarka

Kopenhag Opera Evi, ya da kısaca Operaen, mimar Henning Larsen tarafından neo-fütürist tarzda tasarlanmış. 2001-2004 yılları arasında süren inşaat, 500 milyon doların üzerindeki maliyetiyle o dönem binaya dünyanın en pahalı opera evi ünvanını kazandırmış. A.P. Møller ve Chastine McKinney Møller Vakfı tarafından Danimarka devletine bağışlanan bina, bugün Danimarka Ulusal Operası’na ev sahipliği yapıyor. Bina sizi yalnızca dışarıdan bakınca değil, içine girdiğinizde de büyülüyor: Orkestranın büyüklüğüne göre 1.500 ila 1.700 izleyiciyi ağırlayabilir oditoryumun tavanı 24 karat altından 105.000 levhayla, zemini ise meşe ile kaplanmış. 

Operahuset / Norveç

Oslo fiyordunun en ucunda yer alan ve sanki sudan yükselen bir buzdağıymış izlenimi veren bu opera binası, 1999’da açılan bir yarışmanın kazananı olan Snøhetta Mimarlık Ofisi tarafından tasarlanmış. 1.300 kişilik, at nalı şeklindeki oditoryumu ve 1.100 odası bulunan bina, 2003 – 2007 yılları arasında inşa edilmiş ve yaklaşık 50 milyon dolara mal olmuş. Operahuset, 1300 yılında inşa edilen Nidarosdomen katedrali inşa edildiğinden beri ülkede yapılmış en büyük bina olma özelliği taşıyor.

National Centre for the Performing Arts / Çin

Titanyum ve camdan 46 metre yükseklikteki elips kubbesiyle Pekin’deki National Centre for the Performing Arts, dev bir yumurtaya benziyor! Fransız mimar Paul Andreu’nun tasarımı olan binanın içerisinde 2.400 kişilik bir opera, 2.000 kişilik bir konser ve 1.000 kişilik bir tiyatro salonu bulunuyor. Pekin’deki Yasak Kent’in hemen yanı başında bulunan bu modern bina, başkentin geçmişi ve geleceği arasında bir köprü kuruyor. 2001 – 2007 yılları arasında tamamlanan ve 300 milyon euroya mal olan binanın etrafı yapay bir gölle çevrili.

Sydney Opera House / Avustralya

Sydney Opera House, dünyanın herhangi bir yerinde opera binası dendiğinde akla gelen ilk gelen bina. Yapımı 1959’da başlayan ve 14 yıl süren, Danimarkalı mimar Jørn Utzon’un tasarımı olan Sydney Opera House, Sydney Liman Köprüsü’yle beraber kentin ikonik fotoğraflarının bir parçası. Adı nedeniyle tek bir binaymış izlenimi verse de farklı kapasitelerde 7 ayrı sahnesi bulunan bir kültür-sanat kompleksi olan Sydney Opera House, beklenenden 10 yıl daha uzun süren inşaatı ve 57 aşılan bütçesiyle yapımı yılan hikayesine dönse de yelkenleri andıran formuyla herkesi büyüleyen bina.

Auditorio de Tenerife / Kanarya Adaları (İspanya)

Kanarya Adaları, yalnızca tatil ve eğlence imkanlarıyla değil, kültür ve sanat açısından da zengin. Yapımı 1997 – 2003 yılları arasında süren ve mimar Santiago Calatrava Valls’ın tasarladığı Tenerife Oditoryumu, Kanarya Adaları’nın başkenti olan Santa Cruz de Tenerife’de bulunuyor. Atlantik Okyanusu kıyısındaki bina, ikonik şekliyle adaların simgelerinden biri haline gelmiş. Binanın okyanustan gözüken silüeti Sydney Opera Evi’ni anımsattığı için, Santa Cruz de Tenerife kısa sürede “Atlantik’in Sydney’i” olarak anılmaya başlanmış.  

Four Seasons Centre for the Performing Arts / Kanada

Toronto’nun etkileyici opera binası 2006’da açılmış olmasına rağmen, hikâyesi 1980’lere kadar uzanıyor. Yaklaşık 40 yıl boyunca şehrin tek opera binası olan Sony Centre for the Performing Arts’ın yetersizliği üzerine kültür ve sanat çevresinde lobi çalışmaları yürütülmeye başlayınca, şehrin o zamanki belediye başkanı 1984 yılında bugün binanın bulunduğu arsayı yeni bir opera binasının yapımı için hediye edeceğine söz veriyor. Bir sonraki hamle içinse 2002’ye kadar beklenmesi gerekiyor. Yeni opera binası için açılan yarışmada Diamond & Schmitt Mimarlık Ofisi’nin tasarımı birinci seçiliyor, Four Seasons otel zinciri ise binanın adını taşıması karşılığında 20 milyon dolarlık bağış yapıyor. 181 milyon dolara mal olan ve yapımı 3 yıl süren bina bugün tamamen camdan cephesiyle ve camdan merdivenleriyle göz kamaştırıyor.  

Palau de les Arts Reina Sofía / İspanya

Tam çevirisiyle Kraliçe Sofia Sanat Sarayı, İspanya'nın doğu kıyılarındaki Valencia’da bulunan bir modern mimari başyapıtı. Uluslararası üne sahip Valencialı mimar Santiago Calatrava’nın tasarladığı bina 1995 – 2005 yılları arasında inşa edilmiş. Dünyadaki en yüksek opera binası ünvanına sahip Palau de les Arts Reina Sofía, 75 metre yüksekliğinde ve 14 katlı. Ana oditoryumu 1.470 kişi kapasiteli olan binada ayrıca bir 1.420, iki 400 kişilik salon daha bulunuyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.