MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır. MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucuları aslında 4 madde de nasıl bir ülkenin vatandaşları olmamız gerektiğini özetlemişler. İlk 4 maddeyi çerçeveleyen ve destekleyen her konu devletin temellerini oluşturmaktadır.
Bugün Anayasaya ilişkin birçok konu ile karşı karşıya kalmaktayız. Karşılaştığımız her konu daha derin yaralar ve daha derin acılar bizlere bırakmaktadır.
Güçlünün hukuk üstünde olduğu görüldüğü gibi aynı zamanda güçlünün bir çok kez toplumsal yaralar açtığını da görmekteyiz.
Bugün içinde bulunduğumuz yerel problemler, ulusal problemler ve uluslararası problemlerin tek nedeni anayasaya uygun ve anayasaya dönük davranışların sergilenmediği içindir.
Anayasa toplumun her kesimini eşit/adil kucaklarken aynı zamanda anayasa toplumun her kemine yaşam kalitesi sunan değerler topluluğudur. İşte o nedenle anayasaya her zaman ve her şartta sahip çıkmak gerekmektedir.
Hiç kimse ama hiç kimse anayasanın üstünde değildir. Cumhurbaşkanı da anayasadan sorumluluk ve görevlerini alır, çarşıdaki pazarcı da anayasadan sorumluluk ve görevlerini alır. Yani anayasa toplumun her kesimine adil miktarda sorumluk ve görev dağıtır. O nedenle anayasa ne diyorsa herkes onu yapmak zorundadır.
Toplumda huzuru tesis etmenin, toplumda sürekli iyi olma halini yürütmenin, sürekli ileriye dönük çağdaş yaşamanın tek kuralı anayasası olduğu unutulmamalıdır.
Anayasayı korumak toplumun farklı kesimlerine yetkileri ve görevleri dahilinde zaruri olarak emanet edilmiştir. Emaneti korumak her vatandaşın namus görevidir.
Sokaklarda birçok tartışma gerçekleşmektedir. Bu tartışmaların bazılarına şahit olduğumda gördüğüm cehaletten başka hiçbir şey değildir. Ancak cahilce edilen sözlerin arkasında tamamen cehalet bulunmakta, tamamen geçmiş değerlerden kopmuşluk görülmekte ve çok daha acısı çıkar uğruna dalkavukluk yapıldığını görmekteyim.
Bu azınlık ülkeyi bölebileceklerini ya da davranışlarıyla topluma dediğin kayıplar yaşanabileceğini düşünmektedir. Ancak farkında olmadıkları vatandaşların büyük bir kısmının genine kodlanmış olan vatan ve millet aşkıdır.
Bu ülkenin; vatan, millet aşkı ancak anayasa ile korunacağını bilen milyonlar bulunmaktadır. Milyonları görmezden gelip ülkenin gidişatına taş koymaya çalışan dalkavuklar fark etmiyor ki güç yalnızca anayasanın içinde bulunmaktadır.
Biz Türk milleti olarak bu dalkavuklara yol vermeyeceğiz. Yani Ilelebed yeryüzünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasa ışığında yükselmeye devam edecektir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
ANAYASA
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucuları aslında 4 madde de nasıl bir ülkenin vatandaşları olmamız gerektiğini özetlemişler. İlk 4 maddeyi çerçeveleyen ve destekleyen her konu devletin temellerini oluşturmaktadır.
Bugün Anayasaya ilişkin birçok konu ile karşı karşıya kalmaktayız. Karşılaştığımız her konu daha derin yaralar ve daha derin acılar bizlere bırakmaktadır.
Güçlünün hukuk üstünde olduğu görüldüğü gibi aynı zamanda güçlünün bir çok kez toplumsal yaralar açtığını da görmekteyiz.
Bugün içinde bulunduğumuz yerel problemler, ulusal problemler ve uluslararası problemlerin tek nedeni anayasaya uygun ve anayasaya dönük davranışların sergilenmediği içindir.
Anayasa toplumun her kesimini eşit/adil kucaklarken aynı zamanda anayasa toplumun her kemine yaşam kalitesi sunan değerler topluluğudur. İşte o nedenle anayasaya her zaman ve her şartta sahip çıkmak gerekmektedir.
Hiç kimse ama hiç kimse anayasanın üstünde değildir. Cumhurbaşkanı da anayasadan sorumluluk ve görevlerini alır, çarşıdaki pazarcı da anayasadan sorumluluk ve görevlerini alır. Yani anayasa toplumun her kesimine adil miktarda sorumluk ve görev dağıtır. O nedenle anayasa ne diyorsa herkes onu yapmak zorundadır.
Toplumda huzuru tesis etmenin, toplumda sürekli iyi olma halini yürütmenin, sürekli ileriye dönük çağdaş yaşamanın tek kuralı anayasası olduğu unutulmamalıdır.
Anayasayı korumak toplumun farklı kesimlerine yetkileri ve görevleri dahilinde zaruri olarak emanet edilmiştir. Emaneti korumak her vatandaşın namus görevidir.
Sokaklarda birçok tartışma gerçekleşmektedir. Bu tartışmaların bazılarına şahit olduğumda gördüğüm cehaletten başka hiçbir şey değildir. Ancak cahilce edilen sözlerin arkasında tamamen cehalet bulunmakta, tamamen geçmiş değerlerden kopmuşluk görülmekte ve çok daha acısı çıkar uğruna dalkavukluk yapıldığını görmekteyim.
Bu azınlık ülkeyi bölebileceklerini ya da davranışlarıyla topluma dediğin kayıplar yaşanabileceğini düşünmektedir. Ancak farkında olmadıkları vatandaşların büyük bir kısmının genine kodlanmış olan vatan ve millet aşkıdır.
Bu ülkenin; vatan, millet aşkı ancak anayasa ile korunacağını bilen milyonlar bulunmaktadır. Milyonları görmezden gelip ülkenin gidişatına taş koymaya çalışan dalkavuklar fark etmiyor ki güç yalnızca anayasanın içinde bulunmaktadır.
Biz Türk milleti olarak bu dalkavuklara yol vermeyeceğiz. Yani Ilelebed yeryüzünde Türkiye Cumhuriyeti Devleti anayasa ışığında yükselmeye devam edecektir.