Bu yakınlarda sohbet ettiğim hemen hemen herkesin kafası geleceğe yönelik çok fazla. Yarınların ne getireceği konusunda neredeyse hiçbir tahminde bulunmadı ortada.
Yakın coğrafyalar ağlarda olan savaşların başlama nedenleri çok saçma olduğu gibi aynı zamanda yeni aktörlerle birlikte ne tarafa doğru evrileceği kafaları karıştırırken,
Darbe yapılmış ülkelerde yeniden yapılanma yapılırken diğer ülkelerin stratejik olarak darbe yapılan ülkelere yön veriyor olmaları kafaları karıştırırken,
Kendin kendine yetebiliyor ülkelerin bugün üretim yapmayıp yine farklı ülkelerin kaynaklarıyla sürdürebilirliklerini karşılarken,
Dünya liderlerinin birbirlerinin ülkelerine yönelik söylevlerinin açık üçlü sözler varken,
Dünyanın stratejik körfezlerinde, dağlarında, ovaların da ve ülkelerin de hiç bağı ve bağlantısı olmayan ülkeler bile strateji güdüyorsa,
Dünyanın her yerindeki basın ve hukukun güçlülerle hareket ediyor görünürken,
Doğayı, hayvanları, yeraltı kaynaklarını yani yaşamı korumak adına bilinçlendirme yapması gereken sivil toplum kuruluşlarının bazıları güce boyuneğerek hareket ediyorsa,
İnsan haklarını savunan, insanın yaşamını güçlendirmesi gereken kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının bazılarının aykırı hareket içinde bulunuyorken…
Ne yazık ki geleceğe dair plan yapmak herzamankinden daha da zor hale gelmektedir.
İşte o nedenle dünyanın her yerinde bulunan her Vatandaşın, beraber yaşayabilmek kültürü çerçevesinde hareket ederek birbirine sahip çıkması ve birbiriyle ilgili mücadele etmesi kesinlikle gerekmektedir. Bu mücadele insanı insan kılmanın ötesinde olmamalıdır. İnsan olduğumuz için beraber mücadele ederek yanlışa dur diyebilmek, güce karşı değil haklıya yol vermek gerekmektedir.
Sohbet ettiğimiz hemen hemen tüm insanlar bugün, günlerini ölçüp tartamadıkları için yarınlara ilişkin herhangi bir düşünceye sahip olamadıklarını görmekteyim.
Her ne olursa olsun günü zamanında yaşamak anın kıymetini iyi bilmek gerekmektedir. Size kimin ne dediği önemlidir ancak sizin hayattan ne aldığınız daha önemli olduğunu unutmamanız gerekir. Yeteri kadar alıp yeteri kadar vermek insanlık gereği olduğunu unutmadan hayatın içindeki rolü devam ettirmemiz şarttır.
Bugünün toplumsal çalışmaları yapan kurumlarına önemli görevler ve roller düşmektedir. Bu rollerin başında ise paylaşmayı öğretmek, beraber hareket etmenin gücünü fark ettirmek, haklılığın stratejik olarak geleceğe katkı sunduğunu fark ettirmeye yönelik çalışmalar içinde olması gerek.
Gelip geçici çalışmalar yerine stratejik çalışmalar yaparak geleceğe yön vermek için bugün var güçle hareket edilmesi gerekmektedir. Yoksa yalnız yarınları tahmin etmek zor olmayacak. Eğer beraber yaşama kültürüne sahip olmazsak günümüzü ve hatta anlarımızı da kaybetmiş olacağız…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
GazeteBursa
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
Beraber yaşamak için
Bu yakınlarda sohbet ettiğim hemen hemen herkesin kafası geleceğe yönelik çok fazla. Yarınların ne getireceği konusunda neredeyse hiçbir tahminde bulunmadı ortada.
Yakın coğrafyalar ağlarda olan savaşların başlama nedenleri çok saçma olduğu gibi aynı zamanda yeni aktörlerle birlikte ne tarafa doğru evrileceği kafaları karıştırırken,
Darbe yapılmış ülkelerde yeniden yapılanma yapılırken diğer ülkelerin stratejik olarak darbe yapılan ülkelere yön veriyor olmaları kafaları karıştırırken,
Kendin kendine yetebiliyor ülkelerin bugün üretim yapmayıp yine farklı ülkelerin kaynaklarıyla sürdürebilirliklerini karşılarken,
Dünya liderlerinin birbirlerinin ülkelerine yönelik söylevlerinin açık üçlü sözler varken,
Dünyanın stratejik körfezlerinde, dağlarında, ovaların da ve ülkelerin de hiç bağı ve bağlantısı olmayan ülkeler bile strateji güdüyorsa,
Dünyanın her yerindeki basın ve hukukun güçlülerle hareket ediyor görünürken,
Doğayı, hayvanları, yeraltı kaynaklarını yani yaşamı korumak adına bilinçlendirme yapması gereken sivil toplum kuruluşlarının bazıları güce boyuneğerek hareket ediyorsa,
İnsan haklarını savunan, insanın yaşamını güçlendirmesi gereken kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının bazılarının aykırı hareket içinde bulunuyorken…
Ne yazık ki geleceğe dair plan yapmak herzamankinden daha da zor hale gelmektedir.
İşte o nedenle dünyanın her yerinde bulunan her Vatandaşın, beraber yaşayabilmek kültürü çerçevesinde hareket ederek birbirine sahip çıkması ve birbiriyle ilgili mücadele etmesi kesinlikle gerekmektedir. Bu mücadele insanı insan kılmanın ötesinde olmamalıdır. İnsan olduğumuz için beraber mücadele ederek yanlışa dur diyebilmek, güce karşı değil haklıya yol vermek gerekmektedir.
Sohbet ettiğimiz hemen hemen tüm insanlar bugün, günlerini ölçüp tartamadıkları için yarınlara ilişkin herhangi bir düşünceye sahip olamadıklarını görmekteyim.
Her ne olursa olsun günü zamanında yaşamak anın kıymetini iyi bilmek gerekmektedir. Size kimin ne dediği önemlidir ancak sizin hayattan ne aldığınız daha önemli olduğunu unutmamanız gerekir. Yeteri kadar alıp yeteri kadar vermek insanlık gereği olduğunu unutmadan hayatın içindeki rolü devam ettirmemiz şarttır.
Bugünün toplumsal çalışmaları yapan kurumlarına önemli görevler ve roller düşmektedir. Bu rollerin başında ise paylaşmayı öğretmek, beraber hareket etmenin gücünü fark ettirmek, haklılığın stratejik olarak geleceğe katkı sunduğunu fark ettirmeye yönelik çalışmalar içinde olması gerek.
Gelip geçici çalışmalar yerine stratejik çalışmalar yaparak geleceğe yön vermek için bugün var güçle hareket edilmesi gerekmektedir. Yoksa yalnız yarınları tahmin etmek zor olmayacak. Eğer beraber yaşama kültürüne sahip olmazsak günümüzü ve hatta anlarımızı da kaybetmiş olacağız…