Ülkemizde yaşayan her insan tek bir gerçekliği vardır o da karşılaştıkları sorunları iyileştirmek ve geleceğe dair planlar yapabilmektir. Yani ülkemizin her vatandaşının ortaklaştığı konu yaşam kalitesinin daha iyi olmasından başka bir şey değildir. İşte o nedenle ortaklaştığımız bu noktadan olaylara bakarak gündemi ve stratejileri yorumlamamız gerekmektedir.

Sağcı olmak, solcu olmak, dindar olmak, çevreci olmak, hayvansever olmak yani her ne olursa olsun ortak kaygı iyi yaşamak ve geleceğe dair kaliteli bakabilmek olduğu için ortaklaşmak ve beraber hareket etmek her vatandaşın asli görevidir.

İşte o nedenle vatandaş ligine yapılan her çalışmayı anayasal kurallar dahilinde yapılması gerektiği incelenmeli ve izlenmelidir. Yani vatandaş kendisi ile ilgili yapılan her çalışmanın içinde de aktif olarak yer almalıdır.

Vatandaşın tek derdi kaliteli yaşamaktan başka bir şey olmadığı için bugün yapılan her çalışma ve her adım vatandaşlarca izlenmeli ve gereği anayasal dahilinde yapılmalıdır.

Bugün ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde hukuka aykırı uygulamalar ve davranışlar sergilenmektedir. Bugün gerçekleştirilen bu çalışmalar günü kurtarıyor gibi görünüyor olmasına rağmen ancak uzun vadede her yapılan hukuksuzluklar ve uygunsuzluklar uzun vadeli zarar verecektir. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sosyal demokratik problemlerin tamamı günü kurtarmaya yönelik yapılmış çalışmalardan dolayı olduğunu unutmamak gerekir. Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik kaygıların nedeni dün gerçekleşmemiş ekonomik stratejileri ve uymamış anayasal kuralların olduğunu unutmamak gerekir. Güçlünün hukuku değil haklının hukukuyla yönetilmesi gereken çalışmalar ne yazıkki bireyler tarafından yok sayılarak uygulamalar yapıldığı için bugün yokluk içindeyiz.

Hiçbir şey için geç değildir. İyileşmenin tek yolu bugün ortaya konulan tüm adımlara vatandaşın katılmasıyla mümkün olacak. Alınan hiçbir karara kayıtsız kalınmaması gerekmektedir. Alınan her kararın içinde vatandaşın sözünün aktif olarak yer verilmesinin ortamı sağlanmalıdır. Böylelikle toplumsal beraberlik söz konusu olacak ve geleceğe dair ortaklaşılmış metinlerle hareket edilmiş olunacaktır.

“Demokrasiden asla vazgeçmeyeceğiz” diyen topluluklar geleceğe dair her zaman güçlü olan topluluklar olduğunu unutmamak gerekir. Demokrasiden ve hukukun üstünlüğünün toplumun hiçbir bireyi uzak durmamalıdır. Kendinin güvencesi hukukun üstünlüğü ve cumhuriyetin değerleri olduğunu kendisine kanıtlamış her vatandaş her zaman güçlü olacak vatandaş. Günü kurtarmak adına atılmış adımlara göz yumulduğu taktirde zarar görünmek kaçınılmaz olacağı gibi aynı zamanda yarınları da zarar verecek adım olacağını bilerek bugün duruş sergilemelidir.

Gücü kullanarak hareket edenlere karşı hukukun ve demokrasinin yanında dimdik durarak savunuculuk yapmak bizi güçlendirecektir. Her vatandaşın derdi güçlü olmak olduğu için olup bitenleri doğru okumak önemlidir.

Biz birbirimize sıkıca sarılmak ve birbirimizin hakkını güçlü bir şekilde savunmak için hareket etmeliyiz. Bilmeliyiz ki geleceği inşaa etmek ancak ve ancak hukukun öncülüğünde olacaktır.