Yaşadığın coğrafya kaderinizdir.

Ancak yaşadığınız coğrafyada iyileştirme yapmak, yanlışa yanlış demek, haksızlığın karşısında durmak, yalancıyı cezalandırmak, hukuka-adalete sahip çıkmak, demokrasiyi özümsemek ve çağdaş yaşamı benimseyebilmek mümkündür.

Kendimi bildim bileli birçok olay ile coğrafyamız karşı karşıya kalmıştır. Her yeni kötü olayı; çevremizde çok olduğunu söylediğimiz hainlere bağlarken, aynı zamanda yaşanan kötü olayların büyük bir kısmını da ülkenin iyiliğini istemeyen dış güçlere bağlayarak hayatımızı devam ettirmekteyiz.

Ne yazık ki hainler ve dış güçler her zaman var olacak ama hainler ve dış güçler ile savaşmak mücadele etmemek aptallık olacaktır.

Ben kendimi bildim bileli hukuka adalete demokrasiye vicdana çağdaşlığa bilinme ve kültürüne bağlı olarak hareket etmekteyim. Hiçbir zaman yanlışın ve usulsüzlüğün yanında Bilerek ve isteyerek yer almadım. O nedenle anlım aktır.

Ben nasıl usulsüzlüğün ve uygunsuzluğun yanında yer almıyorsam, benim coğrafyamızı yönetenlerin de almamasını istemek en doğal hakkımdır. Benim coğrafyamızın zararını düşünen ve benim coğrafyamızın kalitesine zarar veren her zihniyet benim için kötü ve olmaması gereken zihniyettir.

Son günlerde karşılaştığımız birçok olay karşısında aklımızı kaçırmamak ne yazık ki mümkün değil. Coğrafyamızın en güzel illerinden bir tanesinde gündeme gelen Narin cinayeti ile çocuklara yönelik ne kadar suçlu olduğumuzu gördük. Ne ailesi ne de çocukları koruyan yasaların Narin için hiçbir faydasının olmadığını gördük. Yazıklar olsun.

Yine ülkemin güzel farklı bir coğrafyasında haklarını arayan işçilere kolluk kuvvetlerin ”işlem yaparsam…” deyip insanları tehdit ettiğini gördük. Ne yazık ki işçiler daha iyi kalitede yaşayabilmek adına yasal haklarını ararken tehditle karşılaştılar. Böyle bir tehdit vatandaşa kullanılmamalıdır.

Yine ülkemin birçok güzel coğrafyasında aynı zamanlarda planlama yapmasını bilmeyen yetkililer nedeniyle sebze ve meyve çöplere döküldü. Ülkede enflasyon rakamları yükselmiş iken, alım gücü yerlerde iken vatandaşın sebzeyi ve meyveye ulaşmasını yapamayan yöneticilerin olması yanlıştır. Bu insanlar derhal cezalandırılmalı ve istifa ettirilmelidir.

Ülkemizin her insanı emin olun ki akıllı ve güzeldir. Ancak devleti ve milleti soyan kendine fenomen diyen kendini bilmez kişilerin toplumun her alanında fütursuzca yer aldığını görmek beni üzmektedir. Genç ve üretken beyinlere kötü örnek olan bu kişiler toplum karşısına çıkartılmak üzere cezalandırılmalıdır. Hukukun ve adaletin üstünlüğü doğrultusunda toplumun değer yargılarına zarar verenlere acımaktayım.

Siz de biliyorsunuz ki dijital veriler gerçek verilerdir. Yani dijital hayata bulunan her veriyi ve bilgi gerçek yaşantılarımızı doğrudan etkileyebilir. Hemen hemen her gün onlarca farklı ülkeden arınarak yardım toplayanlar ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu kişilerin büyük bir çoğunluğu dolandırıcı ve sahtekardır. Bu kişilere dijital verilerimizi kaptıran her kurum ve kuruluş yöneticileri-idarecileri ve çalışanları cezalandırılmalıdır. Kendisini sorumluluğunu bilmeyen ve görev bilinci oturmayan hiçbir bireye yerimiz yoktur.

Evet son günlerde daha sayamadığım birçok olay ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu olayların tamamı ne yazık ki kadere coğrafyaya bağlanmalıdır. Coğrafyamız güzeldir. Coğrafyamıza leke atan ve kirleten birçok kişi bulunmaktadır. İşte bu kişilere yol açmamak, göz yummak gerekmektedir.

Ülkemizde çok güzel şeyler olabilir. Kaderimizi coğrafyamızla güzelleştirebilirsiniz. Tabi isterseniz…