Hava Durumu

Siyasetin ahlakı

Yazının Giriş Tarihi: 06.05.2016 12:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.05.2016 12:49

Bugün yazımı ahlaki değerler üzerinden yazacağım. Belki biraz felsefe de yapmış olacağım. Çünkü süreçlere baktığımızda her geçen gün yeni bir durumla karşı karşıya kalmaktayız. Bu değişikliklere Türkiye’nin daha hazır olmadığı da ortada.

Ahlakla siyasetin ne kadar bağdaşıp bağdaşmadığı tartışması hala sonuçlanabilmiş değildir. Siyasetin doğasının ahlak dışı davranmayı gerektirdiğini düşünen yaklaşımlarda çoğunluktadır. Ayrıca son derece iyi ahlaklı kişilerin bile menfaati söz konusu olduğunda ahlak dışı davranışlarda bulunabilme ihtimali de her zaman mevcuttur. Anayasal İktisat siyasetçilerin ahlaklı olmasını beklememekte, onların ahlak dışına çıkmalarını engelleyen kuralların üzerinde durmaktadır. Özellikle kamusal kaynakları yönetmekle görevlendirilmiş kişiler “Başkasının parasını başkası için harcadıklarını” düşündüklerinden dolayı ahlak dışı davranışlarda bulunabilmektedirler. Burada şu soruyu sormak gerekmektedir. Özel hayatında son derece güçlü ahlaki ilkelere sahip olan bir insanın kamu yönetiminde ve ekonomisinde yer alması durumunda ahlaklı davranacağının bir garantisi var mıdır? Elbette ki yoktur, yine de kamu yönetimini ve ekonomisini yönetmekle görevli kişilerin ahlaklı olmaları durumunda bile onları ahlak dışı davranışlara yönlendirebilecek yasal ve kurumsal önlemlerin alınması da son derece önemlidir.

Ahlâk siyaset, ekonomi ve ticaret gibi bir toplumsal eylem alanı değil bu eylem ve davranışların nasıl olacağını gösteren bir kurallar ve değerler sistemidir. Ahlâk, toplum hayatında insanların davranışlarının nasıl olması gerektiğine ilişkin ölçüler koymakta ve davranış sahiplerine bir “Vazife” (ödev) yüklemektedir. Tabii ki bu ödev sorumluluğu sadece vatandaşlara ait değildir. Bu açıdan siyasette ya da devlet yönetiminde yer alması gereken ya da beklenilen değer yargıları ve normlar da ahlakın siyasal boyutunu ortaya koymaktadır. Siyasal ahlak siyasal karar alma sürecinde geçerli olan (ya da geçerli olması beklenilen) değer yargılarının, örf ve adetlerin, normların ve kuralların oluşturduğu sistem bütününü ifade etmektedir. Siyasal karar alma sürecinde kamusal mal ve hizmetler arz edilmelidir. Bu hizmetleri arz edenler Hükümet ve Bürokrasi’dir. Kamusal mal ve hizmetlere talepte bulunanlar ise seçmenlerdir. Seçmenler siyasal süreçte isteklerini ve arzularını ya da direkt olarak oylamaya katılmak suretiyle ya da birlikler oluşturmak suretiyle açıklarlar. O halde siyasal süreçte dört aktörün varlığından söz edilebilir. Siyasal Partiler, Bürokrasi, Baskı ve Çıkar Grupları ve Seçmenlerdir. Bu dört aktör için de ahlaki norm ve ölçüler söz konusudur. Bu noktada en büyük ahlaki sorumluluk iktidar gücünü elinde bulunduran hükümete düşmektedir.

Biz mevcut durumlar ışığında ahlaklı ve doğru bir vatandaş olmalıyız. Mevcut durumları iyi değerlendirip, doğru vatandaşlık görevimizi en iyi şekilde yapmalıyız. Doğru noktada tepki verip, doğru noktalarda desteklemeliyiz. Görev yine vatandaşta. Hadi hayırlısı…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.